Düşün zihnindeki notaların kederli dansını. Hangi düşünce bu kadar acıklı dokunur yüreklerin dert teline? Kulak ver! Ağıtlar yakılıyor perdelerin ardından. Pencere önünde umut tüketenlerin gözyaşlarıyla büyüyor saksılarda çiçekler. Özgürlüğün peşinde süzülürken aynı gökyüzünde ayrı kaldı kuşlar... Şimdi her biri bir pencerenin pervazında birbirini bekler oldular… Dinle çocukların sitem dolu arzularını, annelerin minnetli ricalarını.. Bak babaların mahcup bakışlarına. Tedavisi olmayan bu kırgınlıkların bir sonu olmalı artık. Bir gün son kez solurken ciğerlerime bu hastalıklı havayı, merak edeceğim önce kimi affedeceğini güneşin bir daha kimler için doğacağını…