Sadeliği severdi, gösterişten çok uzak olmayı
Sadem kelimesi onun için sadeleştirilmişti sanki
Sevmeyi severdi, kendisine çok değer veren birine karşı
Gülmeyi çok severdi, hiç görülmeyen ama hep görülen o güzel gülüşü
romantizmi sevmezdi ama yerinde olduğunda bayılırdı
dürüstlüğü severdi sahte dünyanın sahte dönüşüne inat
inanmayı severdi yalan dünyada kalan tek bir doğruya
Bazen de inanmak isterdi sevgiye, saygıya, aşka ve sadakate
Adın akrostiş bir şiir yazamayacak kadar kısa, şarkı yazabilecek kadar melodik, roman yazılacak kadar anlamlı
Adının Türkçedeki yankısı ve yansıması özeldi
Sevgini anlatmak Türkçeden Türkçeye çevirmek kadar zordu
Biraz Fransız kalıyorum gözlerine gülüşüne ve ellerine
Ama çokça sen kalıyorum sana
Sen bazen hüzünlü bir şarkıda arayıp bulduğum melodi, bazen hareketli bir şarkıda tuttuğum ritim
Sen ki gidemediğim şehirdeki şiir kadın
Şiir dedim de şehir senle şiirleşiyor
Şiir seninle nurlanıyor, anlam seninle anlam kazanıyor
Söz sanatları adınla raks ediyor, sadelik sen de yeniden vücut buluyor
Eskiyor adının yanında "yeni" sözcüğü
Başı farklı sonu çok farklı şiir gibisin