Bu aralar bir maraton başlattım ve kendisinin tüm filmlerini izledim. Sizlere de öneririm. Gençliğimizin -günümüzün de- en önemli televizyoncularından biri olan Okan Bayülgen'in bir sözü vardır: "O nefes alış verişlerini, sigara çekişlerini, es vermelerini seyirci görmek istiyor..." Evet. Seyirci bunu gördüğü zaman beyaz perdede sinemanın o büyülü veçhesine kendini kaptırabiliyor. Zaten sinema da böyle bir şey değil mi? Nuri Bilge'nin filmleri, içinde gerçekliğe en sert şekilde yer verirken bir o kadar da sadeliği barındırır. İzlerken çokça sıkılma hissiyatınız doğabilir lakin onun perspektifinden baktığınız anda sinemanın özünü kavramış olursunuz. Kış Uykusu, Ahlat Ağacı ve Mayıs Bulutları benim izlerken en çok sevdiğim filmleri oldu. Bir şans vermenizi dilerim.