Nuri, birer sayıyız;

Devlet gözünde popülasyon,

Popüler insanlar gözünde popülariteyiz.

Biz insan olmaya çalışırken,

Başlangıcımız bile sayılar üzerine;

Sayıdan ibaretiz.


Matematik güzel ilimdir Nuri, saygı duyarım,

Mümkünse devletler dahi saymalı bizi;

Boş insanlar dahi olsak, öyle görseler de ikimizi.

Surlardan DÜŞMÜŞ iki genç geçen gece,

Söylesene Nuri,

Artık sevdiğimiz kadınlara nasıl açılacağız?

Hepsi korkuyor, hepsi kadınım dese dahi kız çocuğu;

Hepsi benim çocuğum,

Ama sevdiğime hangi birini, nasıl ikna edebilirim?


Sevginin, aşkın artık hor bile görülmediği şu devirde,

Hepsi katillerle açmışken gözünü şu dünyaya;

Ne genç veyahut olgun,

Hiç mi sevgilim olmayacak Nuri?


Psikolojisiyle oynuyorlar insanların Nuri,

Allah'ın naletleri.

Zaten "efendi adamı yalnız annesi sever" diyorlardı,

Artık kimseler sevemeyecek beni.


Nuri biz nasıl devire doğduk,

Şu söylediklerim bile insanlarca prim.

Küfretme onlara abim, olsun, cahiller çoğu;

Senin dilinden akan bala parmak çalar da yerim.


Nuri madem primbazız biraz daha prim yapalım,

Ne dersin?

Annem de aynı feromonlarla, aynı toprağa bastı fakat,

Ben kimsenin kılına dokunmaya cüret edemedim.


Nuri, reenkarnasyon varsa eğer,

Tanrı'yı affetmeyeceğim -yalan-.

"Tüm erkekler aynısınız" sözünün ağırlığıyla,

Bir ömür yaşayacağım.


Nuri kızıyorum, geriliyorum, korkuyorum,

Bir gün kızım olacak diye.

Bir yanım seviniyor onun yumuk yumuk ayakları,

Her ne renk ise gözlerine.

Öğret bana Nuri;

Bir baba, böyle bir durumda,

Nasıl tepki vermeli?


Nuri, sence kadro açar mı işkenceciler için bu devlet?

Seri üstünde kalsın omuzları;

Canlarını almadan kanlarını alayım.

Canileri gördükçe canileşiyor insan malum;

Rabbim ben de senin kulunum lakin,

Açıkçası ben bu caniliği, canilere karşı kullanmak istiyorum.


Ayaklarının altına tuz sürüp keçilere yalatmak istiyorum Nuri,

Sonra o yaralarca, çentikler atmak.

Tuzu sonra basacağım

Ve zaten kaçmak üzere olan keçilerimi;

Ellerimle salıp, onların ayaklarını yalatacağım.


Nuri, onlara kolay ölüm yok;

Ne olursunlar kadro açsınlar.

Söz; sinirlerime hakim olacağım,

Şarap içerken işkence sırasında;

Kadehimi kanlarım ile dolduracağım.


Yaşamak için bir amacı olmayabilir bir insanın,

Veya aşkından başka bir şeyi Nuri insanların.

Ben aşklarıma dokunamazken, açılamazken,

Benim ayıbımdır işkence etmemek;

Tüm hazdar sapıkların.


Kinimi anlaman için yıllarca susmalısın Nuri,

Bunun üzerine bir şey deme; ağzının üzerin çarparım.

Gecelerce, şu yaşanan, korktuğum şeyden mütevellit,

Yaşanmasın diye;

PARKLARDA, BAHÇELERDE SABAHLADIM.


Allah'ın belası,

Dünya ve insanları.

Şekkar olana dahi zulüm gelir,

Bu nasıl bir sınavdır?


Dünyanın en sakin insanının hıncıdır bu ağıt,

Rastlantı olsa olurdu ismi cinnet.

Benim çelikten gönlüm yaş sızdırmaz;

Böylesi duruma ateş püskürecek,

Tesadüf sanılan tevafuklardan olmayacak,

Bir seri katilin imzasını taşıyacak her daim.


Dişlerimi sıkıyorum Nuri,

Patlayacakmış gibi dişlerim; umursamıyorum.

Nefretimi onların cebine sıkıştırdım,

Yaşadığım hüznü yaşayanlar zaten çok.


Kusacak gibi de hissetmiyorum artık Nuri,

Kusarsam bedenimden herhangi bir madde çıkmayacak.

Ömer olsa, görse şu yüreğimdeki cehennemi, kusacağım şeyleri,

Gönlümden öper, zalimlere acırdı.


Nuri salak salak konuşma!

Diyorsun ki onlardan farkın kalmadı.

Yirmiyedi yıl oldu, ben hiç bir kadın veyahut çocuk;

Huzursuz olmasın diye,

Rızasızca DOKUNAMADIM!


Nuri,

Nuri!

Nuri!!!

Delirmemek için,

Zehrimi şu habitatın diplerine kadar zerketmemek için;

Kendimi zor tutuyorum.

Çaresizim,

Çaresizler.

Kahretsin!


Tüm okuyan, hıncımı hisseden arkadaşlardan gönüllerine karanlık düşürdüğüm için, belki de seri katilcesine yaptığım betimlemelerle beraber yüreklerine korku saldığım için özür dilerim. Keşke bu korkuyu canilerin gönlüne salabilseydim. Bir sokakta denk gelselerdi de gırtlaklarına hiç acımadan basabilseydim.

Sinirlenmem. Gözlerine bakardım, kendini insan vasfına layık gören; öyle sanan insanların. Gözleri, amel defterleri gibi geliyor bana onca gördüğüm insandan sonra. Defterlerini kapatmak, geleceğimi paramparça etme isteğim bile, geleceksiz ve adaletsiz sistemin içerisinde, kadınlarımıza, gençlerimize, gelecekte veyahut var olan çocuklarımıza umut olma isteği taşıyor. Prometeus'un ateşi yanıyor gönlümde! Fakat bahsettiğim zümreleri yakmamalıydı. Yazık..


Not: Hepimiz Türkçe konuşuyor olabiliriz ama Türkçe her bir kelimenin anlamını bilmeden, sosyopolitik, şu anki sosyopsikotik durumumuzu değerlendiremeyecek olan insanlar lütuf edip yorum yapmamasını rica ediyorum. Yazdıklarımı tekrar tekrar okudum. Noktalamalarını yerinde koydum. Büyük yazılan harflerin büyük yazılması gerekiyordu; küçüklerin de yazım kurallarına göre öyle. Aynı düşünce tarzına sahip olmamamız benim düşüncelerimin yanlış olduğunu veyahut siz değerli insanların düşüncelerinin doğru olduğunu -veyahut tam tersini- iddia ettiği anlamına gelmez. Noktalama kurallarını bilmemeniz veyahut yavaş yavaş okumamanız dahil benim sorumluluğumda değildir. Şu yazdıklarım arsız düzen içerisindeki hezeyanlarımdan ibarettir ve amacım kimsenin görüşlerine saygısızlık etmek değildir. Beğenileriniz ve değerli yorumlarınız için tekrardan teşekkür ederim.