Sinmiş kentin üstüne tükenmişlik

Umutsuzluğun kokuşmuşluğu sarmış dört bir yanı

İdam sehpasında, daha yeşermemiş umutlar

Cellada bürünmüş hain pusudaki

Ve tekmelenir iskemle

Anaların sesleri duyulur kirli kalabalığın arasından

"Oy havar!"

Çıkar içlerinden yıllanmış, küflenmiş, susturulmuş çığlıklar

Artık o günü bekler herkes

Tek umuttur o gün

Ya son bulacak bütün her şey ya da yaşayacak herkes özgürce

Ya yıkılacak tüm duvarlar ya da yeni bir duvar örülecek dünyanın çevresine bir daha hiç yıkılmayacakmışçasına

Ve işte geldi o gün

Kopacak kötünün kıyameti, yeşerecek iyinin umutları yarınlar için.