Tercümesi olmayan bakışlar yerine ulaştı vakitsiz.

Sisli ve soğuk nefesimle sokağı büyütüyordum içimde.

Bir yerlerde benim olanı bulmakla uğraşan terk edilmiş ruhum yorgun.

Aynı yastıkla uyuyan farklı düşlerin yolcusu iki soluk.

Birbirini kesip birbirini bölen çiğ soluklar.

Rüzgar esmiyor ve vakitsizce ulaşıyorduk birilerine.

Yalın ayak yürüyorum kendime doğru o kadar çoklar ki o kadar çoklar ki o kadar çoklar ki.

Bölünmekten geliyorlar ve o kadar çoklar ki.