Gün doğarken yavaşça uyanan

Güneş bile bakarken bize

Ne yazık ayrılması bu iki ruhun diye düşünse,

Hüzünlenip dökse içinin kanını

Ve boyasa kızıla göğü

Tüm dünya bilmeden bizi ansa o sabah...

Bulutlar da üzülse halimize

Güneş dayanamayıp bir kenara çekildiğinde

Tüm gözyaşlarını dökseler yeryüzüne,

İçin için yanan toprağın ateşini

Söndürmeye çalışsalar

Gökler tüm bunlara şahit olurken solup gitse

Mavisini yitirse birden...

O gece yıldızlar da

Bu ayrılığın şerefine hiç parlamasa

Ay bile çekinse hüzünlü yüzünü göstermekten,

Kapkaranlık bir yasa boğulsa gökler

İnsanlar hayretle bakarken karanlığa

Yine hiç bilmeden bizi ansa o gece...

Ve böyle geçip gitse günler geceler...