Öç alındı

Tarihte bir iç ses devşirme güzel

Öldüğü günde bir aşka düşen

O zavallı kadim dehliz

O bizi sonsuz üzen

Doruk alkanlar sonu süratle satır

Ses iz zehir sessizlikte yakılmış çelik

Göğsünde paniklerse senin


Öç alındı hayalden dağılmış

Kuytu bir ormanda duru bir dille bilekten

O bilindik o  yanık şehre kazınmış

O sefil yarım ecza o içindeki dilkeş acı

Tam ateşten geçiyorken nabız

Yetişemediğin bir ölümden senin


Sesin

Öfken

Aksin

Sularda silinmiş sır

Bir akşam pazarı

Kanlar içindeki korku

Ne rüya ne de hayli boğulmuş pusatın

Kurşunlar akıttığı dağdan gecenin


Yol bitiminde beşiklerden

Çanlarla duyulmuş telaş

Karanlık canlar kargaşa çiçekleri

Solgun adıyla kapında atan savaş

Urganla sarılmış kalbinde tenin


Öç vakti gece

Öç vakti yenilmiş duranın

Yorgun bir kafes diri gökler boyu dimdik

Alnında kaos ve derin aklında da güzler

Çekilen sonu beklerkenki izah

Ruhunu paylaşan his ve ilahtan çeperin

Boynunda yokluğun

İsmini kuşkuya sorduğu evlerde

Nihayetin ardından çekilmiş kandaki sessizlik

Aynı silahta duyulmazsan

Eğer ismimi sormazsan

Döl çekildiğinde

Bir inat kaburganda salınmış

Dalgın büyünün gökteki resmi

Dalgalar üstünde sayıltılar aksini gösterdiğinde

Zerrede ve zerrenin ötesindeki hissin

Dilediği boşluktan ibaret şiirin

Sonu gelmiş demektir.