Beşikten mezara kadar merak eder insan. Yaşadığı bu yerküreyi tanımaya tanımlamaya ve anlamlandırmaya çalışır. Bu bir keşif yolculuğudur esasında...Tüm keşiflerin tüm icatların temelinde güçlü bir merak dürtüsü yatar. Nitekim bugün insanoğlu teknolojik anlamda zirvesini yaşıyor ve uzayda yolculuk yapabiliyorsa bunu kendinden evvelki meraklıların birikimlerine borçludur.


Bugün toplumumuzda öğrenme merakı sönmüş durumda! Geleceğimizin teminatı gençlerimiz de maalesef ki işin daha çok magazinsel ve medyatik boyutuyla kendilerini oyalıyorlar! Oysa kişi merakını canlı tuttuğu sürece her gün mutlaka yeni bilgiler edinip kendini güncel tutabilir.


Merak etmek sorgulamak demektir aynı zamanda. Her fikri logosun terazisinde tartmaktır. Bu tabiki de sancılı bir süreçtir. Düşünen ve sorgulayan insanın uykusuz geceleri çoktur. Pek çoğu için buna lüzum yoktur. Çünkü cahillik mutluluktur.

Lakin sorgulanmamış bir yaşam da yaşam mıdır? Bunu size bırakıyorum.


Öğrenmeden maksat, bu yerkürede sınırlı zamanı olan insanın kendini kendi hakikatini idrak etmesidir. Merak meşalenizin hiç sönmemesi dileğiyle...