“öğretmenim akşam oluyor, pencerenizdeki ışıkları izleyebilir miyiz?” dedi bir ses. gülümsedim. ben kendimi bu yerlerde savaşın içindeki piyanist gibi hissediyordum. sıvasını ocağımın üzerine döken mutfakta portakallı linkler hazırlıyor, ismini bile bilmediğim böceklerin duvarımdaki izlerini posterlerle kapatıyordum. zırhlı araçların geçtiği yolu gören balkonumda çocuklara şarkılar dinletiyor, hikayeler okuyor, onu yazıyordum. biliyordum, kimse anlamıyordu beni. dalga bile geçiyorlardı belki. ancak gittiğimde göreceklerdi geldiğimi…
"sevgilim, akşam oluyor içimde, bir ışık var mı benden yanan yüreğinde?"
•beytüşşebap notları