"Beni hemen anlamalısın çünkü ben kitap değilim çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum."

"Fakat Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım, böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor fakat benim de sevmeye hakkım yok mu albayım?"

"Kendimle konuşurken bile onun hoşuna gitmeye çalışıyordum."

"Sevilmek istedim aşktan yana edilebilecek bütün küfürleri tüketmişken."

"Sevgi diye bir kızla tanıştım, biraz aptal ya da kitaplardan anlamıyor."

"Onlar mutluluklara düşmandır. Karanlıkta gözleri daha iyi gören yarasalar gibi, mutlak bir gecenin olmasını beklerler. Bizi de şaşırtmak istiyorlar."

"Seni görmek istiyordum kısacası. İnsan görmekle bile bazı şeylerin ağırlığına dayanabilir, avunabilir, hayal kurmaya devam edebilir. Sen anlamazsın tabii. Anlamak için insanın bazı eksik yönleri olmalı.”

"İnsan bir kadını severse, ona her şeyi sorar ya, neyse.”

“Duygulu bir kadın eli, nasıl mucizeler yaratır değil mi efendim?”

"Kelimeler… kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor.”