Bırak o elindekini Oğuz!

Kapat bir gözlerini... Bak dayanamadın açtın gözlerini. Sen karanlık sevmezsin sen karanlıkların adamı değilsin oğlum. Bırak o elindekini! O elindeki seni dayanamadığın karanlığa götürür. Dünyan tersine döndü, zaman akmaz oldu, günlerin haftaların ayların bir anlamı yok artık biliyorum Oğuz. Kalbin acıyor, içinden bir şeyler kopup gidiyor, görüyorum. Ama düzelecek onu da biliyorum oğlum.

Bırak, sen de tersine dönen dünyayı sev. Duran zamanda yaşa! Anlamsız günler yaşa, ama yaşa oğlum sonuna kadar yaşa. Sen yaşadıkça çoğalırsın.

Yapma Oğuz bırak o elindekini. Biliyorum çıkmazdasın, biliyorum yapamam devam edemem diyorsun ama yanılıyorsun; sen güçlü insansın yaparsın oğlum. Gel bir masa kuralım, bir şarkı söyleyelim sonra düşünelim oğlum!

İki günlük ömründe kendi yaranı yar, kendi kendine yama ol, kendi kendinin eksiğini kapat. Onları görme, onlar derken kötülerden bahsediyorum. Senin içine bir damla sıkıntı düşmesine sebep olan kim olursa olsun görme. Sinirlen, kız, bağır ama üzülme oğlum; çünkü üzüntü insana yük yapar sen o yükün altında ezilme oğlum. Haklısın oğlum hepsi yalan söyledi, hak etmediler iyiliği; ama kendi kendine hakim olmak dışında bir şey yapamazsın. Bu büyük oyunu senin benim gibiler kurmadı ki bozalım. Biz kötü insanlar değiliz oğlum, vicdansız insanlar değiliz kötü oyunlar kuramayız, kalp kıramayız. Bizim payımıza düşen delirmek olur. Ama boş ver delirmeyelim oğlum, sen güçlü insansın. Gel hadi şarkı söyleyelim. Halin mi yok?! Yapma be oğlum sen seversin. Kaybetme kendini oğlum.

Ağlarız, kızarız, nazlanırız ama bir şarkı söyledik mi toparlanırız oğlum!

Haklısın, sevgi desen paslandı, gözyaşları düştü sevginin üzerine; sevgimiz yıprandı. Bak bu konuda bir şey yapabilirsin oğlum. Yine de sev. Ama hemen belli etme çünkü insanlar artık sevgiyi zayıflık olarak görmeye başladılar. Çok yazık gücümüzün sevgi olduğunun farkında değiller.

Haklısın oğlum kötü bir dünya, zorlamalar, ölümler arasında yitip gidiyor ömrümüz. Ama olsun sen değişme oğlum. Sen güçlü insansın...