Yarı dökük binalar siliniyor penceremden
leylak ölüsü eriyor kompartımana
pencerem cetvelsiz akıp gidiyor
cetvelsiz kamaşıyor onca çalı
“uğultu” diyor yabancı,
“çopur durmaz yalnızlıkta”
hayret etmeden fark ediyorum:
bu şarkı yarıda kesilmeliydi
belki unuturum diye mırıldanıyorum
İğde ağaçları geçiyor düşler gibi
düşler gibi sıcak,
kıvrak
ve mavi…
“Vicdan” diyor yabancı
“uykudan elbette kavi”
şaşırmadan, bir çırpıda sarf ediyorum:
bu uyku, yarıda kesilmeliydi
belki uyurum diye kıvranıyorum
Hurcun içinde tepilmiş onca taş…
Altında eziliyorum.
Seziliyorum tökez bir lamba tarafından,
yorgan ağır,
pencere dar,
demir sallanıyor
“ıslıklar” diyor yabancı
“bittiğinde her şey biter”
yaban-madan tekrar ediyorum
“işte” diyorum,
“işte geldik”
ne ben bilirim bendeki devayı
ne bende bilebilirim bendeki revayı
ne ben bilebilirim ârâ-yı sâfâyı
ol gelüben bulur o beni
Kaan Burak
2023-09-12T20:35:48+03:00Teşekkürler :)
Berfin Caymaz
2023-09-12T20:34:44+03:00Kaleminize sağlık. 🌸