(Soğuk esinti açık bırakılmış camdan içeri girer usulca. Yaşlı adam bundan keyif alsa da, Lucy soğuk yüzünden uyanır.)


—Bu kadar soğuktan nasıl keyif alabiliyorsun?

—Keyif aldığım şey soğuk değil Lucy, keyif aldığım şey yaşadığımı hissetmem.

—Wow, galiba sen de bazen bir şeylerden keyif alabiliyorsun.

—Çok fazla şeyden değil, sadece hem beni öldüren hem de yaşadığımı hissettiren şeylerden.

—Celladına aşık olmak mı yani?

—Aynen öyle. Üzüntü gibi, mesela ruhu yıpratan ama aynı zamanda yaşadığını hissettiren, aşk gibi neredeyse her zaman kaybolduğun sonsuz yol misali ama hissettiren.

—Neden her zaman değil de neredeyse her zaman dedin?

—Aşıklar gördüm Lucy, kaybolmayan ve yolun sonuna ulaşıp ışığı bulan.

—Şanslılar mı sence?

—Aşık olduğun birini bulmak şanstır ama aşkı koruyabilmek bir savaştır Lucy.

—O zaman ya senin şansın yok ya da savaşını kaybettin?

—İkisi de değil. Şanslıydım ve savaşımı da kazanmıştım ama hayata karşı kaybettim.

—Ne demek hayata karşı kaybettin?

—Bu hayatın bir numarası Lucy, her zaman sana kazanmışsın gibi hissettirir ama seni savurur, geriye kalan bütün yolunu süründürür.

—Ne kadar süre peki!

—Sana kalmış, ya geri savaşırsın ya da sürünmeye devam edersin. Hayata karşı son bir savaşım var Lucy ve biliyorum ki kaybedeceğim.

—Korkuyor musun yaşlı adam?

—Hayır, korku insanın başına geleceği şeyden insanı alıkoyamaz. Herkes doğduğundan beri bu ana hazırlıyor kendini. Ya korkarsın ya da kabullenir, yoluna devam edersin.

—O zaman sen de kabullendin ve yoluna devam ediyorsun?

—Eğer öyle olmasaydı şu an seninle konuşuyor olmazdım Lucy. Herkes yola devam etmek zorunda Lucy yoksa daha ölmeden ölmüş olurlar.

—Ah, hayır! O insanlardan hiç gördün mü?

—Elbette gördüm Lucy, ruhlarını asmış beden gibiler. Ruh her şeydir Lucy, ölmeyecek olan tek şeydir. İnsanlar bedenlerine o kadar alışır ki besleyecek bir ruhları olduğunu unuturlar.

—Ruh da aç mıdır bedenlerimiz gibi?

—Evet ve bu dünyada duygulardan başka onu doyurabilecek bir şey yoktur. Beslenmeyen ruh, her şeye hissiz olmaya mahkumdur.

—Aklıma oturtmam gereken çok şey var yaşlı adam, uykuma dönmeliyim. Bu konuşma nasıl bu kadar derinleşebildi?

—Kelimeler gece ve gündüz gibidir Lucy; birini karanlığa sürüklersen onun aklını, kalbini, ruhunu karartırsın ama aydınlatabilirsin de…

Şimdi git uyu, uzun bir gün olacak.