~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bedr-i kâmil zûlmet-i zülfüñ içinde âfil oldu
Nûr u nârıñ şemsi a'dâ' etti kim bak doğmaz oldu
Döndü sahrâ hatt-ı hubânıñ misâli sahn-ı çemen
Bilmezem pâyıñ mı değmiş yoksa kim hasûd mu oldu
Yunmak içün sîneñi yâr katre katre geldiler kim
Hân-ı ebr ü hâk-i tahte'l bahr ü 'âlem teşne oldu
Raks-ı 'âlîñden şerâb âheste ikrâm oldu 'arşa
İçti deyü cümle âhter gök ser-â-pâ döner oldu
Hüsrevân kim secde kıldı pâdişâh-ı çehreñe lîk
Yek nigâhıñ Çelebî Hân dem be dem çün şehîd oldu
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Dolunay, saçının karanlığında kayboldu,
[Senin] ateşin ve ışığın, güneşi düşman etti ki bak doğmaz oldu.
Sahra çölü yanağındaki tüylerin misali otlarla bezendi,
Bilmem ki ayağın mı değmiş yoksa mı ki [tüyleri] kıskandı.
Sineni yıkamak için sevgili, damla damla [bütün sular] geldiler ki
Bulutların tepsisi, deniz dibindeki toprak ve alem susuz kaldı
Yüce dansından göğe şarap yavaşça ikram ol[un]du,
Bütün yıldızlar [o şaraptan] içtiği için gök baştan aşağı döner oldu (sarhoş oldu).
Hükümdârlar ki yüzünün padişahına (yüzündeki bene, ağzına, dudağına...) secde etti (teslim oldu) lâkin,
Çelebî Hân bir bakışın için dâima şehit oldu (can verdi).
Fâ i lâ tün / Fâ i lâ tün / Fâ i lâ tün / Fâ i lâ tün
Buğrahan Çelebi Pişkincan
2024-03-25T09:19:39+03:00İnceliğiniz için teşekkürlerimi sunarım
Atakan Celisi
2024-03-24T19:22:03+03:00Divan şiirini gayet iyi idrak etmişsiniz. Tebrik ederim. Keşke "oldu" redifi kafiyelerle taçlanabilseydi. Bu arada şu beytin de muazzam olduğunu söylemeden geçemeyeceğim (beytü'l gazel):
Raks-ı 'âlîñden şerâb âheste ikrâm oldu 'arşa
İçti deyü cümle âhter gök ser-â-pâ döner oldu
Buğrahan Çelebi Pişkincan
2024-03-24T17:24:10+03:00Sevgili kedim Üzüm'e...