Karaya çıkmayı reddetmiş, kendini bütün hücrelerine nüfuz etse sesini çıkarmayacağı denize bırakmış bir denizci gibiyim. Epeydir darmadağın bir masayı andıran hislerime bir isim vermek için düşünmüştüm fakat ne o gücü bulabiliyorum kendimde ne de bulduğum cevaplar yetmiyordu tanımlamaya. Sessiz çığlıklar atıyorum gecenin karanlığına, duyup duyulmadığını bilmeden. Duyulsa da ne fark edecek ki? Kimse indirmeyecek gözünü kendi gökyüzünden. Ben ise o en parlak yıldızı bekleyeceğim umutla. Ömrümü aydınlatacak beni tekrar ben yapacak. Yalnızlığın kuvvetini taşıyorum içimde. Kim çıkabilir ki karşıma şimdi? Benliğim belki. Kendi kendine çelme takmak iş mi yani şimdi?