karanlıkta yıldız gibi parlar,
gelecek gibi parlak.
ışıklar...
baktığı caddede kuru bi' ateşi harlar,
hayali akdenize akan göl gibi berrak.
ama kısıklar.
arı kovanı şaşırmışsa da balını taşır cebinde,
hedefi kaçırmışsa da.
o tatlı mı tatlı acısı zehrinin,
deriyi deler geçer yüreğe siner iğnesi.
sevimsiz kahverengi malum olanın kimsesi.
fırsatı bulunabilse duymak ister hıncını,
deli elbisesini giydiren, bir hayaletin sesi.
kafasını çevirir bakar, yok
ne de olsa, yani bilirsin, yoktu.
sende avuntudan çok ne var?
keşke biraz gerçek olsa
gül solunca sanar mısın
dikenini bırakır toprağa
şarkıların sihrine devam,
istenilen olma(z)sa da.
çünkü, yani bilirsin,
genelde olmaz.
