Hayatı farklı pencereden izlemez yeri gelir pencere o olurdu

Kahvesini o kadar koyu içerdi ki 

Belediyelerin ziftlerinden daha çok katran gibi olurdu 

Soranlara içimizdeki karanlığı kahveye boyuyoruz derdi

Ciddi durmasına aldırmamak lazımdı içinde bir çocuk vardı ki hep ortaya çıkmayı bekleyen 

Sabırsızlıktan can çekişen ayrılığı tezliği bilmeyen bir çocuk 

Sazı sözü vardı bu çocuğun o konuşmaya başlarsa herkes pür dikkat onu dinlerdi 

Ama o çocuğa el uzatmak o kadar zordu ki 

Yarını olmayan bir takvim gibi yaprakların geçmişine takılmıştı 

Güzel gençti güzel gençti de

Çok kez ölmüştü bir yerlerde

Ruhu zihnine takılmıştı

Ruhu konuşmaya başlayacaktı ki 

Zihni onu kandırmaya çalıştı 

Artık onun söyleyeceği tek bir şey kalmıştı...