Tramvay yolu üzerinde uyuyan köpekleri beyhude bir şekilde ezileceklermiş gibi yoldan çekmeye çalışırken düştüğümüz komik hâller. Barlar sokağına giden yoldaki merdivene çizilen o grafiti önünde çektirdiğimiz fotoğraflar; sanat kafede bitmeyen sohbetlerimiz ve sabahın ayazında sığınağımız olan sahildeki huysuz çorbacımız (yarın gelin yarın, bugün paça çıkmaz) yatmadan önce günü senin sesinle uğurlayıp sabah kalktığımda telefonumdaki günaydın mesajların.

Bilinçaltım bana ne oyunlar oynuyor? Yine diye düşünürken, bu düşüncelere tebessüm ederken ve kendine ne hissediyorsun? diye sorarken buldum kendimi birdenbire.



Okyanusun zemini gibi yüksek basınçlı ve zifiri karanlıkta ayrıca içerisinde fazla yaşamın da barınmadığı bir haletiruhiye.



Termik santraller gibi enerji doluyduk… Birbirimize ve çevremize sürekli gülücükler saçıyor ve duyduğumuz her şarkının bize geldiğini addediyorduk, pastel renkleri bol güzel zamanlardı.

Neden sonra, kısa bir süre içinde senin bir yerlerden çıkıp bu resme tekrar dâhil olacağının düşüncesi meyledince bana; zerre kadar heyecanlanmıyorum ama bu durumu garipser gibi dudak büküyorum. Gerçekleşmeyeceğine olan eminliğimden midir? Yoksa gerçekten çıkagelsen bir yerlerden böyle sakin ya da donuk karşılar mıyım? bu durumu karar veremedim, ya da kendimle çelişiyorum galiba.

 


Bu sefer galiba barındıran cümlelere girmeye hiç gerek yok sanırım. Evet hayatımın gökkuşağıydın sen… İtiraz etmiyorum. Ancak her güzel şey gibi biz de yaşandık ve bittik. Yağmur sonrası gelen toprak kokusuna, tramvay gelecek telaşı ile o köpekleri tekrar uyandırmaya, şarkılarda hüzün yerine neşelenmeye kısacası (Her şeyi pastele) geri döndürmeye ihtiyacım olduğunu hissettim kendim için… Takılı kalamam, kimseler de takılı kalmasın zaten kimselerde… Ruhumda da artık hiçbir sızı kalmadı, zamanı durdurabilseydim belki, belki o anlarda kalmak isterdim. Ama hayır! hayat sürekli yenileniyorken bunu istemek hem ahmakça olurdu hem de kendimi kandırmaktan öteye gidemezdim öyle değil mi? Ben de yenilemeliyim artık kendimi, tüm hücrelerimle bunu istediğimi biliyorum artık, kısacası hoşça kal...