evimden ayırma beni yurdumdan
bir biletlik yerim var dedi komşumun çiçekleri
kesik olmasınlar
miskinliğim misketi ütük bir velet
erik ağaçlarında takılı kaldı suratı
oyun oynadı acıktı
sen taze incirler getir topla yine
biraz da zeytin koydun mu sofraya
biz mavi gibi bir şey oluruz parlak gibi
ayna gibi parlar avlumuzun havuzu
gazoz getir anne bana çay içmeyeceğim
büyüyünce rakı içeceğim
bir tren sevdası düşledi cebimin deliği
ardımda kalmalıydı bulut
bulut bulutla sevişirse çok ayıp diyecektim
tutup öpse bulut bulutu
ağzından mı diye soracaktım böyle öğrettiler
sol yanıma mesela bir mendil diktiler
yaşar öldüğü yaşında
yaşar cumalar pazarlar
yoklaması eksik haftalar
kimsenin inmediği duraklar
bir tren sevdası
öyle bir yerde bitiverdi işte
bir tren sevdası daha düşledim sonra
üzüm bağları sirke olmuş
sol yanımızda heybeti düşesice spil dağı
üç kardeşin öldüğü yerlerinde hâlâ
yaşar içimde ahmet'in yoksulluğu
yaşar ahmet'in öldüğü yaşında
...
ölmek istemiyorum tutun elimden
kayıp düşeceğim ters bir köşeden yoksa
tırnaklarımı annem kısacık kesmiş
ben düşsem mesela ters bir köşeden
akşam beni sofraya bekleyecekler
çocuklarının intihara meyilli olduğunu
neden göremez anneler
ölmek istemiyorum tutun elimden
ailem arkadaşlarım
tanıdığım tanımadığım kim varsa
ölmek istemiyorum tutun elimden
...
öldüğüm gün susacağım tutmuştu
oysa ben
boğazım parçalanana kadar YAŞAMAK istiyordum
Ergin Türkmen
2022-05-06T04:15:29+03:00Senin şiirlerini gerçekten okumak keyif veriyor
Tutku Silahtar
2022-05-04T04:09:08+03:00yaşar içimde ahmet'in yoksulluğu
yaşar ahmet'in öldüğü yaşında. Vay be dedirtti. Kaleminize sağlık.
Server Fethi
2022-05-04T04:05:38+03:00Şahaneydi. Kaleminize sağlık.