“Beni bilen bilir

bilmeyende bilinmezlikle kalır

beni babam tanıdığını sanır

aslında beni annem tanır”


Bedelini ödediğim her şey için 

hala daha susturamadığım vicdan

çipil çipil bakan gözlerin

bilmem kaçıncı vagon

binaltıyüzseksen


Karanlık akşamlarda sarhoş adımlar

başıboş kalan evler

kuşlar göçer, insanlar terkeder

oyun bitti dedik inmedi perdeler

tek bir soru işte aklımı çelen


Günü doğursan ya yüzüme

ellerin değse ellerime

sürekli aynı sorular dönüp durur zihnimde

seni kaybettim sevdikçe 

bir günde yaşlandım 

kime giderim?


Yana yakıla sarıldığım özlem

kendimi anlamak için kıvranan kendim

konuşmadan anlaşırdık bahar gözünde

alıp götürdün ama nerdeyim?

Derinlerde bir yerde,

kim bilir nerde?


Hayallere yer yok benim hayatımda 

yine bir şeylerle ben yetiniyorum sonra

el birliğiyle hasta edilen bir ruh

çırpınıp duran kendiyle bazı yarınlara

ümit edebilmek uğruna 

yine ve yeniden ağarmakta gün.