Ölü doğdu bir çocuk sarp kayalıklı
Anadolu'nun mazlum bir köyünde
Kazmanın küreğin yakıldığı devirde
Kapıdan bakarken nenesiyle anası
Ulaşabilen sadece dağların keçileri
Ve bin yıllık bir patikadan gelenler
Yine bin yılda bir fakir sofralarda
Keçi sütü peyniri ve ekmekle ağırlanır
Ovalardan kaçan sahipsiz keçilere
Yürekleri geniş inatsız dağ keçileri
Yer açardı koyunlarına ağıllarında
Sadece geceleri ziyaret ettikleri
Ölü doğdu bir çocuk bir dağ evinde
Düşemedi kayalardan keçi peşinde
Hüzünlenmedi ovadaki ezan sesine
Hocanın yarın haberi olacaktır.
Ölü doğdu bir çocuk şehrin göbeğinde
Kurtaramadılar hekimler: kendilerince
Bir problem yoktu, her şey yerli yerinde
Ama hangi dünyanın hangi tıbbının
Bir damla, denize işememiş ömrü boyunca
Bir adamın ölü doğmuş olduğu aslında
Hocam, haberi olacak mıdır?
Güneş şimdi sarp dağlarda kızıl
Bir gün daha unuttu anayı oğul
Keçi sütü haram değildir insana ama
Bir deniz bulmalı insan kendine.