Yaşamaya isteksiz bir yaprağın sonbaharında 

Ya da her baharın sonunda 

Nereden başladığı bilinmeyen bu yolun sonu uçurum 

Uçmayı bilmeyen her kuşu kanadından 

Ağlaması dinmeyen tek çocuğu yarasından vururum 

Bir dikiş atın da izi kalmasın 

İki adım geri atalım da bu sokak da bizi kayıt altına almasın 

Hangi yeri mesken bellemişsen söyle bana 

İki gardiyan dikeyim yanı başına 

Bir isyan çıkar ya da çocukluğundan arta kalma 

Korunmaya muhtaç ama korunamamış çocukluğundan 

Anası ağlamış ama babası şöyle bir dönüp de bakmamış yalnızlığından 

Zaman zaman gözlerinden 

"En çok da yüreğinden öperim çocuk"

Büyüttüğün fidan sana bir ip uzatıyorsa 

Pişmanlıkların büküyorsa o ince boynunu 

Celladı çok uzakta arama çocuk 

Acıların kendi dilinden 

Ölümün de kendi elindendir 

Arkandan yas tutma çocuk 

Bir bahaneye sığınasın varsa 

Çok iyi bilirsin ki 

Gidenin ardından su dökmek adettendir 

Ne yangını söndürmeye yarar 

Ne de gideni döndürmeye 

Toprağın altındasın işte artık çocuk 

Ne gerek var üstündeki çiçeğe meyletmeye