Hayatında her şey olması gerektiği gibi ama yanında olmasını istediğin insanlar mezarda. Onlar topraktayken sen yeryüzünde nefes alamıyorsun. En güzel gününde bile gözlerin doluyor, neden erken gittiniz diye bağırmak istiyorsun, bağıramıyorsun. Bağırsan da zaten duymazlar bunu artık biliyorsun. Siz, bir gün öldünüz ,ben burada her gün ölüyorum demek istiyorsun.Toprağa ulaşmıyor sesin.


Tüm bunlar olurken bastığın yerde, dokunduğun tende ölülerini hissediyorsun. Ölülerini tüm hayatına entegre ediyor,çok kişilik yaşıyorsun. Fotoğraflarınızı görebileceğin yerlere koyuyor,hatıralarına sahip çıkıyorsun. Çok kişilik yaşamaya alışıyor, fotoğraflarla dertleşmeye başlıyorsun.Fotoğrafa söylüyorsun iş bulduğunu. Mezun olduğunu, birinin seni sevdiğini hep o fotoğrafa anlatıyorsun. Ölülerinin seni izlediğine inanıp yaşamaya, soluk almaya çalışıyorsun.


"Umarım seni görüyorlardır.Umarım,bırakıp gittikleri dünyanın onları çok özlediğinin farkındadırlar.Umarım, sesin ona ulaşıyordur.Umarım gittikleri yer buradan güzeldir. "


"Ölüler, Tanrı'nın kolları altında huzurlu bir uyku çekmek için ölürler."


"Uykunuzu iyi alın,biz de geleceğiz. Tanrı'nın ellerini ruhumuzda hissetmeye,huzurlu bir uyku uyumaya geleceğiz. "