solgun, kirli bir deniz kıyısında ömrümün son zamanlarını yaşıyorum
güz kırıkları yaralıyor bedenimi
kumlar dağılıyor çevremden
gök artık daha yakın sanki
bu ne tatlı bir durgunluk
bu ne hoş bir ağıt
yapraklar
dalgalar
uçan kaçan kuşlar
dört bir yanımdalar
bu ne kederli bir elveda
bu ne sahtekar bir dünya
boynumdan omzuma döküldükçe yalnızlığım
kara bulutların ardına saklandım
yıldızlara baktımsa da doyamadım
bunca yağmur arasında yaşadım
ağlamak istesem de yapamadım
göz yaşlarımı hep tanrıya sakladım
ömrümün son vaktini bile seni düşünerek yaşadım
işte
meltem rüzgarları esiyor
kumlar ayaklanmış isyan ediyor
bedenim ruhumdan savruluyor
iğde kokularıysa hala burnumda
sen misin bu gelen
ölüm elçisi mi yoksa