Gecenin karanlığında yakıyorum bir dal sigara

Usulca çeviriyorum bakışlarımı hiçliğe doğru

Kapkaranlık hiçliğin ortasında geceyi aydınlatan bir lamba

Altına tünemiş kediler, köpekler

Yan tarafımdaki mumun yavaş yavaş sönüşüne şahit oluyorum

Kahramanlar veda ediyorlar birer birer

Bir tek ben kaldım geride diyorum

Sesleniyorum hiçliğe doğru

Acımasız dünya diyorum, herkesimi aldın benden, geriye ne kaldı?

Kalmadı benden geriye hiçbir şey

Ne bir dost, ne bir aile, ne bir sevgili


Bir dal daha, bir dal daha ve bir dal daha

Paket boş, küllük izmarit çöplüğü

Bedenim çuval misali, ruhum ölüler mezarlığı

Düşünüyorum, kaybedecek neyim kaldı?

Ve tek bir cevap beliriyor zihnimde

Hiç.

Oyunun son perdesi açılıyor izleyicilere

Zamanın birinde bir adam yaşardı. Ailesiyle mutlu, dostları etrafında, sevdiği kadın yanında. Başka ne isterdi ki

Bir gün bedenleri enkazda kaldı, ruhları cennete kavuştu. Adam kaybetti herkesini

Ölüm almıştı kendisinden her şeyini

Ailesini, dostunu, sevdiği kadını

Geride sadece kendisini bırakmıştı

Oysa ki bilmiyorlardı onun da ruhu enkazda kalmıştı

Yaşamanın bir manası yok dedi adam

Yavaş adımlarla yürüdü balkonun demirliklerine doğru

Seslendi hiçliğe

Ölüm galip, yaşam mağlup

Işıkların sönüşüne şahit oldu adam

Geride ne olur diye düşünmeden

Bıraktı çuval olan bedenini hiçliğin kıyısına, ölümün kollarına

Ruhu zaten ilk geceden enkazda kalmıştı şimdi bedeni de kavuşmuştu ölümün kollarına

Oyunun son kahramanı da veda etmişti bu şehre çünkü artık yaşamıyordu bu yerde