O an. İşte tam o anda her şey belirsizleşir. Tıpkı kainatın hangi köşesinde olduğumuz gibi. Var olduğu kesin ama ne şekilde olduğu kesin değil. Beyin ölümü gerçekleştikten birkaç dakika sonra diğer organlar da teker teker çökmeye başlar. Kalp bu baskıya dayanamaz ve o da birden durur. Artık yaşam bitmiştir. Beynin ölümüyle birlikte şuur yok olur. Duyular yok olur. İnsan bedeni ağırlaşır, sertleşir, donuklaşır. Her şeyin bittiğini sanırsın. Aslında olay görüldüğü gibi değildir. Beyin, ölüm anından beş dakika sonra bazı bölgelerde aktiflik gösterir. Bu da demek oluyor ki sıra dışı duyuları, görüleri, anıları ve yanılsamaları deneyimlemektedir. Birçok pasif gen aktifleşir, ölüm anından günler sonra bile kendini yenilemeye devam eder. Ölüm aslında yok oluş değildir. Zaman kavramının farklılaşıma uğradığı, birkaç boyut atlanılan bir geçiş biletidir. Anne rahminde can aldığımız an elimize tutuşturulan bu bileti kullanmak için gün sayıyorduk. Belirsizlik için can atıyorduk.