Ölüm işte; her yaşta acı, her yaşta soğuk. Sevdiğin birinin ölüm haberini aldığın zaman önce bir titreme tutuyor. Soğuk kara atmışlar gibi üşüyorsun. Ölümün soğukluğu işliyor her bir hücrene. Sonra... Sonrası tamamen boşluk. Bu boşluk hissi öyle berbat bir his ki. Düşünemiyorsun, canın yanıyor ama sen onu bile hissedemiyorsun. Her şey boş geliyor. Sanki dünya yansa umurunda olmayacak gibi. Sonra aradan yıllar geçiyor. Alışmıyorsun. Asla alışılmıyor ama hayat da devam ediyor. Unutamıyorsun. Tam unuttum derken bir şarkı, bir kelime, bir kitap sana onu hatırlatıyor. Tüm unuttukların boşa gidiyor...