ölüm denilen kucaklayış, sanadır yakarışım

yaşamak kanayışım damarlarımda durmaz

artık yabancısın da unutmak zor yüzünü 

ağlarım içimden sessizce haykırarak 

lakin dışarıda dert yüzüme vurmaz 

esirgemek korkusuna düşerim sözümü

tutmak vurdumduymaz ısrarı ellerimde 

zor gelir koparmak bağı gözlerimden 

tutsam ellerimden kayıp giden bir kader bu

tutmasam, göğsümde hissederim derin keskiyi

sevemem sevmek arzusuna yenilmeden 

göremem dünümü, bugün yere serilmeden

tesadüfi bir hayal peşinde koşmaksa emelim

teslim etmeli bedeni arzuyla şaşalı

bilirim, doğru yol hep adımlarım üzeredir 

güllerle bezenmiş de olsa yol, bitmek üzeredir

biter yaşamak, her gün doğumu gibi ihtişamlı 

bilmem, bu doğuşun batışı nerededir?