Biriktiriyorum kendimi dünden bugüne
Saçmalıklarımı, pişmanlıklarımı, sessizliklerimi çığlıklarımı, isyan edişlerimi ve dualarımı...
Öyle sessizce biriktiriyorum, yüreğime haber vermeden
Gözlerimin yaşına değmeden...
Yaralar biriktiriyorum,
Bir babanın ölümünün evladında bıraktığı yarada kanıyorum.
Nasıl kapanırdı bu yara, yürekten bir parçayken?
Buna nasıl dayanılırdı, daha küçücükken?
Hangi gözyaşına sığardı bu acı, akıp gider miydi öylece?
Yalnızlık biriktiriyorum,
Kalabalıklar içinde yok olana dek yalnızlaşıyorum.
Gökyüzüne dost olmak, kuşlarla, kelebeklerle bir şiire bürünmek için..
Hüzünlerimi bırakıyorum,
Kendimi unutuyorum.
Yüreğimin sancısından kurtulamasam da
Yalnızlık biriktiriyorum...
Biriktirdiğim her duygu , ölümüm ile mi açılacaktı
Bir gün ölmek için miydi bu çabam?
Ama evet ölüm kaçınılmazdı...
Yaşam birkaç sayfa kağıt kırıntısıyla
Ölüme dökülmeye devam ederdi.