On yedi yaşında bir ceset,

Zihni çürük bedeni sağ.

Daha on sekiz olmadan gömülmüş,

Ne duyan var ne gören.


On yedi yaşında dolu gözler,

Gözleri kör derdi büyük.

On yedi yaşında dert mi olur?

Daha ömrünün başında.


Tanınmaz bir hal almış hava,

Biraz dertli biraz yağmurlu.

Güneş almış başını gitmiş,

Bırakmış fırtınayla baş başa.


Aslında kasvetli havaları severmiş ceset.

Kendini tanırmış yağmurla.

Ama artık katlanılmaz olmuş,

Dayanamazmış soğuğa.


Başlamış birden ağlamaya!

Nede olsa yağmur yağarmış.

Yorgun düşermiş sonra,

Geri dönermiş mezarına.


On yedi yaşında bir genç,

Nereden bilsin hayatı?

Aklı karışmış, yolunu kaybetmiş.

Ne yapacağını bilemez haldeymiş.


Tutunmuş bir kanada,

Teslim etmiş kendini.

Nereden bilsin yorulacağını.

Uçurumun başında terk edilmiş.


On yedi yaşında hasta ruh,

Artık dağa çıkamaz,kar yağarmış.

Aklını kaybetmiş,inancını yitirmiş.

Yükseklerden yardım istemiş,

Nereden bilsin alkışlanacağını.


On yedi yaşında yorgun beden,

Gözünde yaş,yüzünde gülücük.

Bırakmış kendini yastığa,

Tekrar cenneti dolaşmaya...