Umudum ölüm değil, yaşam olsun istiyorum. Değiştirmesini basitleştiriyorum. Günde 6 saniyelik öpücükle yaşamı değiştirebileceğime inanıyorum. 20 saniyelik sarılma da olur. 6 saniye ayırırken zorlanıyor 20 saniye hayatta durmaz kollarımda. Ama elim keserken bileğimi, elimi tutar, yaşamalısın der. Ayrılmayız diye 2 gün konuşup gecesini beraber uyumadan geçiremez. Umudum oldu 6 saniye. İnsan, insanı anlamak istemiyor. Ben seni beni üzecek, değiştirecek düşüncelerini kabullenemiyorum. Kabulleniyordum, artık kaldıramıyorum. Sende benim için öylesin, ben sadece karşılıklı olmasını ya da karşılıklı olduğunu artık hissetmek istiyorum. Ki o 6 saniye, değiştiriyor delice. Serotonin ne biçim bir sikimse. Bir yaşam umut ediyorum seninle, sonsuzluğa olmasa da, dağlara, kumsallara kimsenin görmediği kuytu köşelerde arzularımız kölesi olalım istiyorum, dünya dediğin uzayda ufak bir taş yığını, üzerinde sevişmediğimiz yer bırakmayalım. Sen sözler istersin benden, bende sözler isterim senden. Karşılıklı bir anlaşma için konuşmak gerek istemediğimiz şeylerden, ne kadar rahatsız edici olsa da sevdiğinin hoşuna gidememek, hoşuna gitmeyi istemeli insan. Hoşuna gitmek için çıktım olduğumdan, sende çık biraz kabuğundan. Dahil etme, yardım etme, kurtarma beni ya da acıma halime,olduğumu kabullen hiçlikteyken sen, sevdiğim gibi seni, yeni bir gerçeklik yaratalım ikimize, ortak noktası hepsinin ikimiz olsun. Böyle yazınca aile kurmak gibi oldu bu. Sizinkiler, bizimkiler hariç. Sen, ben, kediler ve köpekler, kuşlar ve balıklar, iguanalar ve yılanlar, domatesler ve salatalıklar, 4 teker 4 yol ağzı, her çeşit varlık bizimle olsun. Evlilik teklifi hazırlıyorum sana. Tiksiniyorum evlilik düşüncesinden ama, kabullenirsen beni ve sevdiğine inanırsam olduğum gibi, kabullenirim bütün kaotik düşlerini, zaten deli gibi kovalıyorum seni, anla işte sevdiğimi. Anlayış olacaksa, bir ömür için söz vermekten başka bir şey dileyemem ben zaten.