Gömütüne kök salan asmadan

Ayalarına ökseler devşirir

Ve kederini tüttürümlerinle döllendirerek

Kendine samandan bir mahpus inşa edersin

Bir düşün andacından ne farkın var sanki

Muzallel bir koruda can çekişen bir huzme

Ya da çalımlanan bir yüreğin son demlerini sayan bir mazlum

Bu iç çekişler, bu terk edişlerden mütebaki yekpare yoldaş

Gözyaşı çukurunda biten kanları donduran

Ayakucumda biten zakkumun kokusu

Ah, yalnız ölümün evcimen koynu