olur öyle,

böyle deriz çünkü olur öyle,

acizce geçeriz köprülerinden hayatın

alın yazılarımız uzunca yazılan hikayelerden değil

yazılmış basitçe, kısa bir son

olur öyle,

hayat yaramaz bize, değil yaramız az

ellerimizdeki kiri gelseler sökemezler

terk etsek bile memleketi gelirler arkamızdan

olur öyle,

ne umut etsek son bir nefes sonra ölür

ellerimizi neye uzatsak uzattığımız değil

ellerimiz önce çürür.

olur öyle,

en çok neyi istediysek hep ona en uzağız

yakınlaşır yakınlaşır önce acılardan kaçarız

sonra yine en çok kendimize ırağız

olur öyle,

toplumu etiği belirler, bana göre yanlış, bize göre doğru,

biz toplumun parçası değil, biz paramparçayız

ahlakı parça parça yaratırlar, her parçası yarım

olur öyle,

özgür denilmez bize, bizler cihan harbinden beri tutsağız,

cihanlarımızdaki harpler, her biri tatsız

savaşlar hiç biter mi tazminatsız?

ne tastamam tamamız ne özgür ne de yasağız.

olur öyle,

dünya dar gelir bize, içine sığamayız

içimizde dünya yaratır yine taşarız

hepsinden kovulur,

yaşayabileceğimiz dünya bulamayız

olur öyle,

ve sonra yine biliriz, hep olur öyle,

ne olursa olur öyle,

hep olur öyle,

geç olur, güç olur, kan olur, harp olur, celp olur

ama hep olur öyle,

la la la la la,

kulaklarımız işitir, işin özü herkes ölene kadar diridir

dirilene kadar ölü

ama hep deriz olur öyle.

ama bir gün, bugün isyan vaktidir bizim için,

olmasın öyle, olmasın böyle,

bir gün dünya bize de dönsün,

kokulu mektuplar bize de yazılsın,

pazar günleri mutlu olalım biz de,

yaşamak bizde de filizlensin,

avuçlarımızda olmasın saçlar,

kaygıdan ölmesin içimiz

ne kadar desek de olmasın öyle

yine de biliriz, biz biliriz,

hep

olur öyle.