canlılık ve canlılık formunun devamlılığı için genetik tutum yeterli midir? insan denen varlık canlı olarak sayılması için bedeni fraksiyonların tamlığı onu insan diye tanımlayacağımız anda bize gerçek bir done sunmakta mıdır? çünkü canlılık yapısının basit olgusu insan denklemine geldiğinde kaotik bir hal almaktadır. ancak bu kaotik hali besleyen tarih, kültür, psikoloji ve zihinsel açılımlar da canlı diye tanımlamaya yetecek kuvvette değildir. çünkü canlılık dediğimiz durumun hem teorik hem de aksiyon yönelimleri vardır. işte bu bağlamda insan ikili bir yapıya sahiptir. bu yüzden bir canlılığı değerlendirirken işraki felsefesinin öğretisinde değerlendirmeye tabi tuttuğumuzda canlılık olgusunu daha geniş bir yapılanmayal ele almamıza sebebiyet verecektir. bu nedenle canlılığı tek bir form olarak nitelendirsekte tıpkı matrix evreni gibi alt yazılımına dair bir düşünce ya da fikir benimsediğimizde formun temel denklemine dair bir akıl yürütme yapmamız hem daha kolay hem de zorluk sınırlarını zorluyacak düzenekle karşı karşıya kalmaktayız.
sonuç olarak; canlılık tek bir çatı altında ele alınsa da çeperi çok geniş bir dalgalanıma sahiptir. o yüzden tek bir tanım ve anlamla sınırlandırmak doğru bir yaklaşım olmayacaktır. o yüzden eldeki done ve veriler ışığında yapabildiğimiz en geniş kapsamlı canlılık tanımı yapılmalıdır. belki böylelikle kabul edilebilirlik, vizdan, sorumluluk ve empati gibi canlılığa ait kavramlar kendilerine var oluş-yok oluş hatta bozuluş alanları bulur.
dizi önerisi: oast studios