Kadınları anlamak...

Benim için çok büyük bir savaş,

Daha başlarken kaybedilmiş bir kavga,

İlk yumruğu yemiş bir surat,

Benim suratım,

Benim kavgam,

Benim kaybım.


Seni kaybetmişken

Kadınları anlamaya çalışmak...

Ah! Ne büyük ahmaklık.


İlk gözlerini açtığında bir erkek çocuğu dünyaya,

Gördüğü ilk kadın,

Hissettiği ilk aşk,

İlk değerli an,

Hiçbir anlam ifade etmese de sana,

Kadınları anlayamamakla,

Sende başladı sorunlarım.


İlk seni anlayamadım,

Bir doğumla geldiğimi sandığım bu hayata...

Doğum...

Belki de bir ilk adım,

Senin için benden kurtulmaya,

Adım adım...


Bir kez olsun

Hiçbir kadını anlayamadım.

"Senin suçun mu?"

Bilemem

Ama sende başladı,

Anlayamamak gidişleri,

Anlatamamak nasıl bir gidişti,

Nasıl uzaklaşır bir insandan,

Ki o insanın var olma nedeni,

Ağır...

Ağır...

Adım adım...


Ve birden yok oluş!

Hani bir kadında anlaşılabilir bir durum.

Birden gelir birden yok olur.

Yadırgamam,

Yadırgamadım,

Hiçbir zaman,

Hiçbir kadın,

Var olmaz sonsuza kadar.

Biliyordum.

Anlamadım hiç,

Anlayamam da belki hiç,

Ama hiçbirine şaşırmadım.


Senin yokluğuna her gün,

Her dakika,

Her saniye,

Her an nasıl dayandım?

İste şu yaşıma kadar

Bir tek bunu yadırgadım,

Buna alışamadım,

Bunu bilemedim hiç,

Neden yoktun?

Neden gittin?

Neden soramadım?