Ömür, iki başlı yelkovandır

Biri yüreğe bakar,

Biri hatırladıklarına.

Dönüp durduğun sokaklar

Senden hatır sormaz,

Suratın kırışmamış, gölgen uzamamış.

Duyguların beş yaşında çocuk kalmış.

Önünden geçtiğin bakkaliyenin

Eskimiş tabelası acıtmıyorsa

Hatırladıklarına dönmemiş.

Altın çikolatanı bölüp de

Kardeşine vermediysen, yüreğin sana uğramamış.

Ne vakittir ki geriye bakarken

Gözlerin dolar,

Sonbaharda büzülen bir nergis gibi

Boynun bükülür,

Anlarsın, yelkovanların suyu hiç durmaz.

Ağlayacağız, bu suda paklanacağız.

Ve annenin çeyizlik vazosunda, bir gün tekrar buluşacağız.