Yolcular uzaklaştı, yalnızlık ayan oldu
Zavallı yüreciği kurudu savan oldu
Gökyüzü perdeliydi, kar yağar yine perde
İzler birikti yerde, yaşlar birikti serde
İçi mühür vurulmuş pullu bir zarf gibiydi
Deli dolu cümleler mapus bir harf gibiydi
Vakit öğlen mi yoksa akşam mı olmaktaydı
Loş sobanın başında ömür daralmaktaydı
Ömür ki neye benzer: Sürekli bir zelzele
Uğurla ve uğurlan yürek uyar sisteme
Kuvveti ve serveti artık geçmişte kaldı
O dalgalı saçları döküldü ve ak aldı
Camın buğusundaki harflere bakar şimdi
Biriktirdiği yaşlar gözünden akar şimdi
Yağar vücudu soğuk tane tane kar gibi
Karlar yüreği yakan sütbeyaz bir har gibi
Ömür akar su gibi yok olur buhar gibi
Biriktirdiği yaşlar gözünden akar şimdi
Yolcu yoluna gerek hadi bize müsaade!
Unutulmak üç beş gün uykuya bakar şimdi