Her ne attım, sendedir bir yânım bugün

Durmaz ağlar bu sînem biryânım bugün

Gel görün bir kerrecik zulmette yânım bugün

Koyma hasret firkatinle cânânım bugün

Tutsağın bend afva ümmîd-i ânım bugün


Arzı endam eyledim oysa geldi vakt-i gurup

Dal dedin ben durduruldum nefs ile durup

Tut sözüm, tut ki bundan değil dem vurup

Koyma hasret firkatinle cânânım bugün

Tutsağın bend afva ümmîd-i ânım bugün


Aşk şarâbın içmeyen zâhid bizi ayyaş bilir

Devr-i daim ağlayan, göklerdeki ay yaş bilir

Bâ Lehebten farkını hem Hazreti Ayyâş bilir*

Koyma hasret firkatinle cânânım bugün

Tutsağın bend afva ümmîd-i ânım bugün



Bak deniz varken direksiz bir göğe’ oyalandım

Ben bilirdim kendimi doğru sözlü o yalandım!

Bal kovan tatmamış Hâkî desin “ko’ yalandım”

Koyma hasret firkatinle cânânım bugün

Tutsağın bend afva ümmîd-i ânım bugün



*Ayyâş bin Rebia: Hz Peygamber’in elçiliğini yapmış Ebu Cehil’in ana bir kardeşi olan sahabi