Yastığımın altında bir cehennem var benim

Ve yatağımın kenarı hep denize açılır

Sarhoşken ettiğim bir yemin

O kadar büyük ki zebaniler halimi görse

Hepsine cennetin kapısı açılır


Bu şehirde her gece katran karasıdır

Ve uzak diyarlardaki beyaz geceleri

Henüz yazamadığım en güzel heceleri

Bu geceler kıskandırır


Ve hep böyle gecelerde


Yastığımın altından çıkan üç zebani

Yargılar beni yatağımın kenarında

Hislerim öylesine ürkek ve bir o kadar yabani ki

Denize batar çıkarlar hep yatağımın kenarında


Zebanilerin ellerinde büyük kitaplar vardır

Dünü bugünü ve gerçekleşmemiş yarını okurlar

Öylesine yırtık boğazları vardır ki

Sesleriyle ruhuma azap dokurlar


Ve ben


Yarın gece Azad edilecekmişim

Büyük bir çınar ağacının kökleri arasına

Camdan bir tabutta gömülecekmişim


Biliyorum


Kökler uzadıkça bedenimi saracaklar

Ve ben senin evinin yolundan dönerken

Adım gibi bilip, günah gibi duymak istemediğim

O sözü

Zebaniler

En yüksek makamdan okuyacaklar


Yastığımın altında bir cehennem var benim

Zebaniler var kitaplar var

Ve nasıl gönül çelen bir hitabet

Bildiğim ama duymak istemediğim


Yatağımın kenarı da denize açılır

Çöllerden tuzlu okyanusa düşen develer var

Ve acı gerçeğe, ölüme yürüyen

Gideceği yeri bilmeyen sahabeler var


Katran karası gecelerden kurtulmak için

Sonsuzluğa yol alan kervanlar var

Cehennem var


Ama korkmayın


Zebanileri doyurdum karınları tok

Acı gerçekler, sahabeler, develer var ama

O tatlı, inanılası yalan yok