Ⅰ
Şaşardınız,
mürekkebi değdirseydim
-eğer-
Hiç doymaz mesela, takvim
yapraklarca sindirim sızısı
sonrası yitkin-
Deriştikçe ağrılaşan kırıntılar silkelendi
nefes arası pencerelerden
süzüldü parçalarım boşluğa...
Yirmi beşi seneydi
ortasında devrildi ellerim.
Ne acınası hesapsızlık
Vah ki -sadece sana-
Ⅱ
Şaşardınız,
görüyü doldursaydım
-olsa-
İlmeklendi göğ ananın parlak saçları
tenimin perde aralarında
şimdi:
çukurlarıma karaltı hâkimiyeti,
ışığı kırmak,
kırdıkça odakta toplamak..
O kindar bakışlar,
büyümesi gereken merceklerimi
karanlıklara evlat yapar.
Laf aramızda:
-yaşam demişken-
Bu iş,
benden aşar.