Bir akşam üzeri yine bir kavganın sonu..
Tüm kavgalarımı ve krizlerimi bana alıştıran, o kavgaları bir kez olsun öpsün diye uzattığım biri yanı başımda ama öpmeye yeltenmiyor. Aklından neler geçirdiğini bilmiyorum.
Çocukken bu öpücükler konmadığı için saçlarıma, kalbimi rahatlatacak bir ses buldum kendime.
Piyano sesi, arkasından fısıldayan yağmur sesleri..
Yine aynı yolu seçtim.
İçim yeşersin diye yağmur ve piyano..
Dalmıştım pencereye. Oysa sadece eski kirli binalar vardı. İzlediğim onlardı. Varolduğum pencere başkaydı tabii.
O kadar varolmuşum ki adımlarının sesini duymadım.
Dağınık saçlarımdan öptü.
Bütün kavgalarım sustu o an da.
Yıllardır beklediğim öpücüktü sanki.
Sıfır romantizm ama müthiş bir merhamet.

O merhamet kayıp ve karanlık artık.
Varlığı bile şüphe.
Sadece anılarımda kalan.