avuçlarım, yüzümün iki kanadına alaşça konuşlu bin busenin sıcağına denk.

ve boynun varana dek avuçlarıma, gecenin körü şiltenden avuçlarıma kayar boynun, damarına şah ayetini üfleyene dek ben, gecenin körü şiltesinden nefsime kayar yazgın, 

dudaklarının çatlağını özlersin.

yüreğin harlıyken aşkla, bir başka kadına, kan kat edemez yolunu tenime doğrulan dudaklarına, ateş yavaşlatır kanı, çift kanatlı yüzümün her kanadına varmak üzere tenime doğrulan dudaklarına; ama dudakların çatlak değil artık. kalp harsız, kadın yitik, önünde kanlı dudaklarını dayayacağın bir put, süregelmek eylemi can bulsun diye özlem'in ve özlemin'in ve arzu'nun arzun'un ve hem senden hem sen olan her şeyin yarattığı (bir) yanılgı; illüzyon ve (bir) küfür. yani çatlak değil dudakların. yani dudakların kanlı, kıpkırmızı, sıcak. avuçlarımla renkdeş dudakların, avuçlarımla ısıdaş dudakların, yani öpeceksin beni, kayacak boynun şiltenden avuçlarıma

şah ile sırlayacağım ıslığımı, soluğumu, benden olan her şeyi; ve kayacak boynun

avuçlarımdan toprağa,

dudaklarının çatlak olmasını dileyeceksin