Altına bıçkın bir tren iniyor kaldırım yüksek

-Tren hep iniyor,

-kaldırım yüksek!-

Vızıldayan bir ökse otu kaynatıyor tanrısına

Mitralyöz öksürüğü vardı,

Geçmiş,

Yaslanmış arkasına.


Bizim evler bu tapınakların içinden geçer hep

Evler, evlerde biter böyle.

Süt istedikçe evde kakao biter

-Tapındıkları aşkın mor humoruna inanmam-

Sütüm gelmeyesiye öldürürüm çocuklarımı ben de

Kakao kadar zencileyin değilken bile



Çukurkavimleri görüyorum bilmeden çekilen filmler gibi

Ispanağına meze yapmış güvercinleri

Eroin gördün mü üstünü Columbia kadar ergenle ört

Isırmaz seni, korkma! Peygamberin gülleri


İstersen kork daha sonra 

Allahsız bir tanrıya inanmak gibi.

Otoban ziftini çiğnesin lastik ağzın

Ve sen, eve varıncaya kadar bir şarkı yağacaksın


Tükürdüğüm soykırımlar gibidir

Ülkemin dilleri.

Geçti diye, birileri;

-faili işte, meçhul!- 

karanlıktı diyen birileri.

Öldüğümde saksılarımdan beri

Sorulacaktır kesin,

Kime düştü saçının salyalı kelleri


Sen beni tanımazsın çocuk

-olur, bilirsin.-

Yenibölümdizinin son anksiyetesi

Beni biraz da yarın göreceğin vardır

Vardır bir hikmeti Allah olmamanın

Şimdilik ornitorenktir diyeceğim. 

-Belki şuraya da biraz sevgili!-