Altına bıçkın bir tren iniyor kaldırım yüksek
-Tren hep iniyor,
-kaldırım yüksek!-
Vızıldayan bir ökse otu kaynatıyor tanrısına
Mitralyöz öksürüğü vardı,
Geçmiş,
Yaslanmış arkasına.
Bizim evler bu tapınakların içinden geçer hep
Evler, evlerde biter böyle.
Süt istedikçe evde kakao biter
-Tapındıkları aşkın mor humoruna inanmam-
Sütüm gelmeyesiye öldürürüm çocuklarımı ben de
Kakao kadar zencileyin değilken bile
Çukurkavimleri görüyorum bilmeden çekilen filmler gibi
Ispanağına meze yapmış güvercinleri
Eroin gördün mü üstünü Columbia kadar ergenle ört
Isırmaz seni, korkma! Peygamberin gülleri
İstersen kork daha sonra
Allahsız bir tanrıya inanmak gibi.
Otoban ziftini çiğnesin lastik ağzın
Ve sen, eve varıncaya kadar bir şarkı yağacaksın
Tükürdüğüm soykırımlar gibidir
Ülkemin dilleri.
Geçti diye, birileri;
-faili işte, meçhul!-
karanlıktı diyen birileri.
Öldüğümde saksılarımdan beri
Sorulacaktır kesin,
Kime düştü saçının salyalı kelleri
Sen beni tanımazsın çocuk
-olur, bilirsin.-
Yenibölümdizinin son anksiyetesi
Beni biraz da yarın göreceğin vardır
Vardır bir hikmeti Allah olmamanın
Şimdilik ornitorenktir diyeceğim.
-Belki şuraya da biraz sevgili!-
Mustafa AYDIN
2021-03-18T11:48:25+03:00İlginiz ve dileğiniz için teşekkür ederim.
Sena Türkmen
2021-03-17T15:49:19+03:00Kaleminizi başka buldum, özgün bir atmosfer yaratmış, gayet iyi bir akışla da taçlandırmışsınız. Ellerinize sağlık. :)