Benim sevgi dediğim.

le

Senin sevgi dediğin.

Eş değil.

 

Benim sevdiğim.

le

Senin sevdiğin.

dahi olsa.

 

Benim sevgi sandığım.

la

Senin sevgi sandığın.

Aslı değil.

 

Sen, bu böyledir sanıyorum diye diye, öyle sandın.

Ben, bu böyledir sanıyorum diye diye, böyle sandım.

Nihayetinde.

Sen de insandın.

Ben de insandım.

 

Bak sevgi budur dedim, ben inandım.

Bak sevgi budur dedin, sen inandın.

 

ne âlâ

 

Seninki sevgi değil dedin, ben kızdım.

Seninki sevgi değil dedim, sen kızdın.

 

 

Benimkiler,

en çok ayrılıkları, sonu ufka karışan yolları,

eski herhangi bir anıyı ayrıntılarla anlamlandırmayı,

coşkuyu,

acımayı,

coşkulu bir acımayı

çok acımayı sevdiler,

büyütüp büyütüp küçülttüler,

acısın diye deyip deyip.

 

 

 

 

 

 

 

 

Aslı,

küçültmenin mümkün olmadığı -kadar- büyük

büyültmenin mümkün olmadığı -kadar- küçük

Aslı,

ne büyük

ne küçük

“aslı” ancak izahı mümkün olmayan bir “aslı”

adına sevgi diye deyip durduğumuz

bir kelime, bir laf,

mesela -şey.

 

soruyorlar,

nasılsın diye

diye deyip durmadan.

 

İyi bilirdik diye deyip dediğim.

Bilmezmişik diye deyip şaşırdığım.

İyi diye bilirdik diye diyelim uzatmayalım. Al.

 

Al bu küreği,

Bak bu küreğe.

Enine boyuna ancak kapladığı yer kadar bu kürek anca unutma.

 

Bu kürek ne kadar toprak alıyorsa,

al,

aldığı kadar toprak at öyle bakma.

attığın kadarını anlat,

demiyorum hiç anlatma ama,

-atma.

 

Bir kürek toprak da şimdiki ben aldım bak,

aldığı kadar aldım,

aldığım kadar atayım,

öylece bakayım,

öyle, olduğu gibi.

 

Al.

Alın bu elleri

Elimi.

Sıra sıra sahiplenip,

görebildiğiniz doluluğa

ve

göremediğiniz doluluğa

isteyerek veya

istemeyerek

uzandığınız

ya da

kaçıramadığınız bu el,

ellerimiz.

 

Sıkın ve sallayın.

Teşekkürleşelim.

Tebrikleşelim.

Öpüşelim.

Helalleşelim.

 

Toplanalım

son son,

Yad edelim

Şad edelim.

Halleşelim.

 

Barışmak,

bilmek demekmiş,

bilmek diye deyip durdukları tanımak falan

garip.

Öl ölmeden evvel,

ama tam da ölme diye

deyip deyip duruyorlar.

 

-Hey, dur! dedi,

dil bilgisi,

-ben yokum.

Parçalar, parçalar.

parçala senin olsun.

 

bozukluk-luluk-larımızdan 

kaynaklık-lınanan

dağınık-lılık-lığımız

 

cebimde çangır çangır, 

yazılı ve turalı 

iki taraflılık-lılar.

 

Ahenk ahenkleniyor iken, evvellenen evveli için.

Varların hepsi varlıyor.

Yokları da yokluyor sözde, naber abi diyorum, cevap hazır.

-İyiyim sen.

Birden düşüyor kalbur saman.

Nicelik, nitelikliyorken,

Şaşkıncalık, dedi.

 

-Enteresan.

 

hafiflilik-liliğinden sezdim.

kavramlarlara koy, koyarak,

doluluşturduğum kapalılıklar,

sıra sıra pat pat

patlatıldı, akıl, et, yürek.

bomm.. -bik benk.-

 

hem,

noktayı, çizgiye, harfe, kelimeye, cümleye, dizediz ettim, 

bütünlettim de anca,

kağıdı, kalemi,

yazısı ve es’iyle,

tek parça

tüm.

Olduğu hali-liğinin

anlattığı şeyden

başkamaşka

oluşmuş ya da oluşacak

ya da

hali hazırda biricik-lilikliğinden

dolayı,

kendisi,

ancak

kendisiyle tanımlanıla-bilinir

bir oluşu olan o anı,

anlatmayacak,

noktayı, çizgiye, harfe, kelimeye, cümleye, dizediz ettiğim,

oluşturulmuş, tek parça, yazısı ve es’iyle,

tümlülük:

sözlükteki kimliği şiir.

 

Bu şiiri ancak bu şiir ifade edebilir.

 

Şiir

şiir şiir şiirlerken,

şiirlik-liliğini.

 

Hali hazırda,

tüm, tam ve var

olduğundan.

 

kaçınılmaz olarak,

 

her yeni anda da,

kendini

olmaya devam eden

bir yeni “kendi

sözlükteki kimliği şiir.

 

Bu şiirin bu an ifade ettiğini

ancak

bu şiirin bu an-kilikliği ifade edebilir.

 

Mesela ak kara, kara akmış düşünsene, neyse hepsi bir.

Ama aklında bulunsun delirmek baklava kadar tatlı olabilir.


R Hüseyin Akın - 2016