yansımasındayım yüzümün

seferimin son durağında değilim henüz

yaralı kediler görüyorum

ellerimin titrekliği hep bundan

kamburum harbin ortasında

dimdik durmak için hayli inatçı

uslanmıyorum


ölümsüzlük iksirini kim içirdi bana

bukowski'yle anlaşma imzalamıştık oysa

salmıştık mavi kuşumuzu

ölmeliydim


görün de inanmayın

dudağımın üstündeki çukurdan içiyorum suyu artık

azla yetinmeyi kim öğretti bana

gözlerim her zamanki yorgunluğuyla yeşilde

bizim oraların yeşili

umudumun yeşiline benziyor bu aralar

türkü okutur babama


málaga'ya gitmeliymişim

öyle diyorlar

gülüyorum

ben güldükçe

caz boşalıyor kulağıma


yansımasındayım yüzümün

seferimin kaçıncı durağındayım bilmiyorum

otogardaki ölülerden aldım haberi

moladayız