Ten rengi duvarlar atlasında

Pesbembe bir kan lekesi

Sıcaklığı, kokusu istiyor kendini

Elim kesilmiş tuz akıyor merhemime

Tabaktaki birazdan içeceğim zeh e

Duvarlarda kesiyor ellerini

Birer tuğla şeklinde dökülerek

Başıma kanlar bocalanıyor

Durduramıyorum 

Kanlar heryerde

Elimde, duvarlarda, tabağımda

Şimdi bir damlası patlamıştır

Yerin başdöngüsünde

Hıçkıra hıçkıra ağlamıştır

Oysa bugün nasıldı?

Elinde siyah bir çanta ve bir tüy

Rüzgar destekliyordu onu

O ise tüy ile boğazımı kesti


Yine kanım aktı


Bu sefer sokağın ortasında

Yağmura karıştı kanlarım

Ah şimdi nerelerdedir o kanlar

Hangi masumun uykusunu boğuyordur

Hangi hayvanı çiğneyip eziyordur

Kurbağa, yılan, fare, kertenkele

Bir ses ve bir ses geliyor arkamdan

Çığlıklarla fısıldıyor bana

Ümitlerin boğulduğu

Kelepçelerin ağızlara takıldığı yerden


-bana bakar mısın?


Bakamadım... elim kanlıydı

Kitaplar vardı ellerimde

Onları da lekeledim

Kanlarımla kuruttum

O ses şimdi yanımda oturuyor

Görüyorum

Onun da eli lekeli

Görüyorum

lekeyi.