Derimi yüzüyorlar

Saat kaç, dört mü, beş mi?

Kaçta kaçtım kendimden

Bir sayfanın üzerine yazmak mesele

Ağlayan, sızlayan, doktor sâkin

Hızla bitiriyor beni,

Ayağımda bir numara

Ölmekten sonra ölmek sırayla

Göğsüm ikiye ayrılmış, sağ elim sağlam

Sol omuzum dikiş izli, sol ayağım sağlam

Beyaz bir ışık yüzüme doğru, soğukça vuruyor

Sonra beni kapattılar bir küçücük odaya

Kim bilir kaç yüzyıl bekledim orada

Aynı doktor, çok yaşamamalıydı aslında

Sedye buz gibi, derim nasıl hisseder sıcağı

Sağ elim, sol elim, her yerimde dikiş izleri 

Kaç saat! Altı mı? Nasıl daha erkendi. 

Elinde bir kalem siyah mürekkepli

Önünde bembeyaz bir sayfa 

Yazdıkça siyahlaştım, yazdıkça siyahlaştım 

Derimi yüzdüler saat kaçta bilmiyorum, 

Ağlayanlar, sızlayanlar vardı koridorlarda 

Bir sayfayı doldurdular yazmakla

Erimiştim, bitmiştim.. 

Sığmayan bir cümle sayfaya,

Otopsisi yapıldı.