Yanılışımızdan gelen yanlışlarımızın tecrübe silsilesi içinde bağdaş kurup oturmuşuz
Caiz olmayan bütün tabirler birikmiş içimde
Dile kolay değil canım,dile zor asıl yumak yumak olan kelimelerimin dişimden dudağımdan dökülmesi
Kaftanlar biçilememiş üzerimize
Dikiş tutmamış bir düzen
Düzenli düzensizlikler
Zemin hep düşmeye müsait
Düşenler, ayağa kalkmanın korkağı
Ayaktakiler yürümenin
Yürüyenler, bir yere varamamanın korkağı
Ve o yere varabilmenin umuduyla yürüdüler,
Yürürler,
Yürürüz...
Korkaklığın ve umudun arasındaki hissiyatsız gölgedeyim artık
Kurduğum bağdaş düğüm düğüm oluncaya dek
Ayaklarımın karıncalanması geçinceye
Dizlerimin bağı açılıncaya dek
Öfke fırtınası,yerini berrak sulara bırakıncaya dek oturacağım
Oturmak fiili ilk kez başkaldırıcı bir eylem olacak içimde
İçim içimi yiyerek yeninceye dek
İçim içimi öldürüp doğuruncaya dek kalkmayacağım..
Zafer türkülerini içtenlikle haykırıncaya dek!