Ruju dağılmış, gözyaşları siyaha bürünüp yüzünü çevrelemiş, saçları karmakarışık bir halde oturuyor karşımda. Elbisesi çaresizlik renginde, askısı omuzlarından kaymış. Gözleri kıpkırmızı, altları koyu. Dudaklarında yarım kalmış bir nefes aralığı, alkol kokusu odaya hızla karışıyor. Ellerinde yanık izleri, kaşlarında yenilgi. Burnunu çekiyor, bir damla daha kaybediyor ruhundan. Teninde yaşanmamış duygular, görülmemiş yerler var. Kalabalık caddelerde aşınmış ayakları, dizleri bilmediği hislerde çözülmüş. Saçı okşanmamış, aynada bir sessizlike taramış. Hiçbir el belini sarmamış, göğüslerinde gezinmiş. Dudakları nefret ettiği tatlarla buluşmuş. Yetersizlik hissiyle yaralamış zihnini. Cezalandırılmış ve suçlanmış her çocuk gibi, tekrar beklemiş. Farklı bedenlerde aramış huzuru, kokusu karışmış her birine.